Kulak tüpü uygulaması nedir? Kulak tüpü hangi durumlarda takılır? Kulak zarı, dış kulak ile orta kulağı ayıran bir duvar şeklindedir. Kulak zarının dışa yakın tarafında dış kulak yolu vardır ve dışarıdaki havaya açıktır. Kulak zarının iç tarafında da orta kulak vardır. Orta kulağın da normalde hava ile dolu olması gerekir. Orta kulağın havası, orta kulağı genze bağlayan östaki borusu yardımı ile oluşur. Eustachian (Östaki) borusunun bir ucu genizde bir ucu orta kulaktadır. Kişi nefes alıp verdikçe, yutkundukça ve esnedikçe Östaki borusu çok kısa bir süre açılıp kapanıp orta kulak basıncının dış atmosfer basıncına göre dengelenmesini sağlar. Sürekli aktif bir fonksiyonu vardır çünkü dışarıdaki hava basıncı sürekli değişir. Havanın sıcak olduğu yaz günlerinde basınç azalır. Yağmurlu bulutlu olan günlerde basınç artar. Sıcaklığın hep sabit olduğu bir dönemde bile olsa deniz seviyesine, kişinin olduğu yere göre hava basıncı değişir. Dağların tepesine çıktıkça, uçakla yükseldikçe yukarıdaki atmosfer kalınlığı inceldiği için hava basıncı azalır. Dağın tepesinden, uçaktan daha aşağı deniz seviyesine inildiği zaman basınç artar. Her türlü basınç değişimine karşı zarın arka tarafı orta kulak basıncının ayarlanması gerekir. Örneğin deniz kıyısından bir dağın tepesine çıkıldığında dışarıdaki basınç azaldığı zaman orta kulak basıncı fazla gelir. Bu durumda orta kulağın fazla basıncı östaki borusundan genze atılır. Bu çok kolay, kendiliğinden gelişen bir süreçtir. Ancak tersi durumda, uçak yolculuğunda ya da yüksek rakımlı bir yerden deniz seviyesine inildiğinde, dışarıdaki atmosfer basıncı giderek artmaya başladığında orta kulak basıncı düşük kalır. Zarın dış tarafındaki basınç giderek artar, zarı orta kulağa doğru itmeye başlar. Bu itme sonucunda önce kulak tıkanıklığı, sonrasında ağrı oluşur. Orta kulağın bu sırada yutkunma veya esneme ile genizden hava alması gerekir. Bu genizden hava alma işi olmuyorsa problem yaşanmaya başlar. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında burun ve geniz bölgesindeki dokular hastalık nedeniyle şiştiği için östaki borusu çalışamaz hale gelmiştir. Sadece grip, nezle olunan zamanlarda sorun yaşanmaz. Bir de geniz bölgesinde yer kaplayan bu östaki borusunun genze bağlı olduğu yerin ağzını kaplayacak şekilde bir hastalık varsa problem oluşur. Bu çocuklukta geniz eti sebebiyle oluşan rahatsızlıklarda daha sık görülen bir tablodur. Geniz eti tam da östaki borusunun olduğu bölgede büyür. Orta kulak ile geniz arasındaki hava akışını engelleyecek şekilde kitle oluşturur. Bazen geniz kanserlerinde de bu durum görülebilir. Genizde yer kaplayan kanser dokusu varsa, bu hastalık orta kulağın havalanmasını engeller. Bu durum bazen yarık damak, bazı kemik anomalisinden kaynaklanan sendromlar, kas hastalığı gibi sebeplerle de gelişebilir. Her ne sebeple olursa olsun östaki borusu çalışmıyor ise ve orta kulağa yeterince hava geçişi yoksa orta kulağın kronik bir şekilde havasız kalacaktır. Her ne sebeple olursa olsun havalanmanın olmadığı durumlarda orta kulakta oluşan negatif basınç beyin tarafından algılanır çünkü kulak içinde özel sensör hücre ağları vardır. Bu hücre ağları basınç değişikliklerinden etkilenir ve beyine bu bilgiyi taşıdığında, beyin tükürük bezlerine salgı yapma emri verir. Böylece ağızda biriken salgı yutulurken östaki borusu kasları çalışır. Bu kaslar çalışırken de orta kulağın havalanması sağlanır. Ancak mekanik bir engel ile tükürük yapılıp yutulmasına rağmen orta kulağa hava taşınmıyorsa ve bu durum günlerce, haftalarca devam ederse bu sefer ikinci mekanizma devreye girer. Orta kulaktaki dokular, salgı yapar hale dönüşür ve bir sıvı üretilip havalanmayan orta kulak bölgesi kulağın kendi kendine ürettiği salgı ile doldurulur. Bu reaksiyon inflamatuar reaksiyonların sonucunda da gelişebilir. Orta kulakta biriken bu sıvı zara dışarıdan atmosferin yapmış olduğu basınca içeriden destek olmaya başlar. Böylece kulak zarı ve orta kulak yapıları bir süreliğine bir şekilde korunmuş olur. Orta kulağın havalanma sorunu aylarca uzun süreli devam ederse oluşan bu sıvı, zamanla bekleyerek kıvamı artar, koyulaşır ve orta kulaktaki diğer yapıları bozmaya başlar. Orta kulakta çekiç, örs, özengi gibi ses enerjisini zardan iç kulağa taşıyan kemikçikler vardır. Yoğunlaşmış orta kulak sıvısı içinde gerek kulak zarı, gerek bu kemikçiklerin hareket kabiliyeti kısıtlanarak sonuçta işitme fonksiyonunda azalma meydana gelir. Böyle bir tabloda, burnun genizden havalanma umudu kalmamışsa o zaman kulak zarı dışarıdan çizilir, kontrollü bir şekilde kulak zarının bütünlüğü bozulur. Yani kulak zarına bir delik açılır. Bu delikten orta kulakta biriken su vakum sağlayan emici aletlerle çekilir. Kulak zarına yapılmış olan çizikten dışarıdaki havanın orta kulağa dolmasına izin verilir. Böylece orta kulak alternatif bir yolla havalandırılmış olur. Bu işlem o anlık hava girişini sağlar ancak orijinal havalanma yoluna müdahale edilecek bir işlem yapılmamışsa ve çizik kendi haline bırakılırsa, en fazla 2 gün içinde bu çizik iyileşir, kapanır ve hastalık tekrarlar. Yeniden orta kulakta sıvı birikmeye başlar. Bu nedenle kulak zarına yapılan kontrollü çizik sonucu olaşan delik kapanmasın diye, kulak zarının iyileşmesini engellesin diye araya bir kanal yerleştirilir. Buna tüp denir. Kulak tüpü neye benzer? Kulak tüplerin birbirinden çok farklı dizaynları söz konusudur ancak en yaygın kullanılanlarının şekli iplik makarasına benzer bir yapı gösterir. Kulak havalandırma tüplerinde iplik makaralarının ortasındaki kanal gibi bir delik olduğundan, orta kulağa hava giriş çıkışının yapılması sağlanır. Böylelikle kulağın Östaki tüpü dışında ikinci bir yolla havalanması sağlanır. Şekilleri birbirinden farklılık gösterebilir. İplik makarasına benzer şekilde olan tüplerde, zarın arkasında ve önünde kalan iki ayrı bölüm vardır. Ortada kalan bölüm bir boğumdur. Bu boğumlu kısmın her iki tarafındaki geniş bölümlerine kanat denir. Tüp kulak zarına yerleştirildiğinde orta kulak tarafında kalan kanadın geniş olanları vardır. Geniş kanatlı olanları kulak tarafından kolayca atılamaz. Bir de T harfi şeklinde olanları vardır. Bu T harfinin sapı boyunca hortum gibi bir kanal vardır. T harfinin üstteki sağa sola uzayan ayakları birer kanat gibi esnek şekildedir. T-tüpler yerleştirildiğinde kanatları orta kulak tarafında kalır, böylece kulak onu bir türlü atamaz ve tüpten kurtulamaz. Ancak hekim tarafından çıkarılabilir. Kulak zarına tüp nasıl takılır? Ameliyat ne kadar sürer? Kulak zarına tüp genellikle mikroskop altında, yetişkin hastalarda bölgesel olarak kulağı uyuşturarak, çocuk hastalarda ise ameliyathanede genel anestezi altında takılır. Ortalama 5 dk’lık bir işlemdir. Kulak tüpü ne kadar süre ile kulakta kalır? Tüpün kulakta kalma süresi takılan tüpe göre değişmektedir. Geniz eti gibi geçici olduğu ve havalanmanın 3-5 ay içinde normale döneceği durumlarda uzun süre kalacak bir tüp takılmaz. Kulağın kısa vadede kurtulacağı maddelerden yapılan tüpler tercih edilir. Üretildiği malzemelere ve şekillere göre tüplerin çok farklı çeşitleri vardır. İplik makarasına benzeyen form genel şeklidir. Ancak T-tüp ismiyle anılan çok farklı formlarda tüpler mevcuttur. Genizde kanser olması ve tedavinin yıllarca sürebileceği bir durumda uzun süre kalacak bir tüp tercih edilir. Sürekli havalanması devam etsin diye kulağın dışarıya atamayacağı malzemelerden üretilmiş, T-tüp gibi farklı yapılan olan tüpler tercih edilir. Çocuklarda genellikle geniz etine bağlı problemlerde vücuda en yabancı sayılabilecek propilen denilen bir çeşit plastikten yapılmış en basit, en çabuk kulaktan atılabilen bir tüp takılır ki 5-6 ay içinde kulaktan atılımı gerçekleşsin. Uzun süreli hava akımının sağlanması için silikondan, altından, özel şekiller verilmiş tüpler tercih edilir. İşitme kaybı çocuklarda ne gibi şikayetlere yol açar? Hasta çocuk yaşta olduğunda işitme sorunu simetrik olduğunda çocuk tarafından pek fark edilmez. Geri bildirimler anne babadan alınır. Eğer anne baba çocuğun işitmesinde bir sorun fark ediyorsa bir uzmana başvurulur. İşitme problemi olan çocuk, anne babanın söylediği şeyleri net duyamaz. Dolayısıyla anne baba işitme problemini fark edene kadar çocuklarının duyduklarını sandıklarından tekrar etmek durumunda kalır. Çocuklar bir süre sonra bazı harfleri söyleyemez olurlar. Konuşma yetisi duyulanın tekrarlanmasıyla öğrenildiği için, işitemiyorsak konuşmayı öğrenmemiz gecikir. Çocukta bazı harfleri yuvarlayarak konuşma başlar. Kulak tüpü hakkında sık sorulan sorular Kulak tüpü dışarıdan görülür mü? Kulağa takılan tüpler dışarıdan bakıldığında görülmez. Ancak muayene esnasında kulak içine bakıldığında görülebilir. Kulağa tüp takılması ağrı yapar mı? Kulağa tüp takılması çok ağrılı bir işlem olacağı için kesinlikle bölgesel ya da genel anestezi altında yapılmalıdır. Kulak zarı sinir liflerince çok zengindir. Kulak zarına dokunmak bile ağrı yapar. Tüp kulak zarına takıldıktan sonra, burada kaldığı süre boyunca ağrı oluşturmaz. Bebeklerde kulağa tüp takılması nasıl olur? Herkeste kulağa tüp takılması aynı şekilde olmaktadır. Zar çizilir, çizikten tüpün bir kanadı içeride bir kanadı dışarıda kalacak şekilde tüp yerleştirilir. İşlem genellikle mikroskop altında yapılır. Yetişkinlerde otoskop denilen kulak muayene cihazı ile bile tüp takılabilmektedir. Kulağa tüp takılmasının herhangi bir riski var mıdır? Her işlemin bir riski vardır. Uygun şekilde yapılmazsa takılmaya çalışılan tüp orta kulağa kaçabilir, kaybolabilir, enfekte olabilir, tıkanabilir. Atılsa bile tüp takılan delik iyileşmeden delik kalabilir. Tüpün etrafında kulak zarı reaksiyon olarak kireç oluşturabilir. Kulak tüpü ameliyatı için yaş sınırı var mı? Kulak tüpü takılması için hiçbir yaş sınırı yoktur. Orta kulakta sıvı biriktiği görüldüğünde ya da testlerle tespit edildiğinde birkaç hafta tedavisi verilmesine rağmen o sıvı oradan uzaklaşmadığında, orada sıvının olmasına bağlı hastada yüzde 30’lara varan bir işitme eksikliği oluştuğunda tüpün takılması gereklidir. Erişkinlerde ise kulak zarında bir çökme izlendiğinde, ilaç tedavisine cevap alınamadığında tüp takılabilir. Ameliyattan sonra kulağa su kaçarsa bir şey olur mu? Orta kulağa hava taşısın diye takılan tüpün sudan korunması gerekir. Kulağa su kaçtığında tüpün kanalından su da orta kulağa ilerler. Kulakta tüp olduğu sürece dış kulak yoluna su kaçmaması gerekir. Duş alırken, havuza ve denize girerken mutlaka önlem alınmalıdır. Kulağın kuru tutulması için en pratik yöntem pamuk ve vazelin gibi koyu bir krem birbirine karıştırılıp yoğurularak hamur gibi koyu bir kıvam elde edilir. Bu hamura benzeyen malzeme kulak yoluna parmak ile iyice bastırılarak, kulak yolu tıkanır. Bu sayede dış kulak yolunun suyla teması halinde orta kulak yoluna su geçişi engellenir. Bunun daha profesyonel yöntemlerle yapılanları da vardır. Kulak yolunun ölçüsü alınır. Bu ölçüye göre yumuşak silikondan hastaya özel kulak tıkaçları yapılır. Kulak tüpü takıldıktan sonra erken dönemde enfekte olmaması için yakından gözlenir. Belki antibiyotik tedavisi uygulanması gerekebilir. Birkaç gün geçtikten sonra tüp yerine alıştıysa ve bir enfeksiyon riski yoksa dış kulak yolu kuru tutulmalıdır.
Hizmetlerimiz Hakkında Detaylı Bilgi Almak için Ön görüşmelerimiz ücretsizdir.